Sandıklı Termal Park Resort Otel Müdürü ve Travel Türk Haber Platformu Yazarı Ahmet Yılmaz Yavuz, Afyonkarahisar’ın gerçeğini sizler için yazıyor…
AFYONKARAHİSAR TURİZMİNDE SÜRDÜRÜLEBİLİR DÖNÜŞÜM VE HIZLI TREN İLE BÖLGESEL KALKINMA VİZYONU
GEÇMİŞTEN GELECEĞE ŞİFA VE TURİZMİN KESİŞME NOKTASI
Afyonkarahisar; sadece gastronomisi, mermeri, kaymağı, lokumu ve termal tatil imkanlarıyla bilinen klasik bir destinasyon değil, Frigya’dan günümüze şifanın, üretimin ve çözümün merkezi olarak dikkat çeken, Cumhuriyet’in kazanıldığı ve Anadolu’yu birbirine bağlayan ulaşımın kalbinde yer alan stratejik bir kenttir.
Bu dönüşüm, bölgeye 12 ay boyunca sürdürülebilir turizm faaliyetlerinin yayılması açısından büyük fırsatlar sunmaktadır. Ancak bu potansiyelden tam anlamıyla faydalanabiliyor muyuz? Yoksa önümüzde hâlâ aşmamız gereken yollar mı var? Biliyoruz ki bu sorulara verilecek yanıt, daha fazla çalışmaya ve güçlü destek mekanizmalarına bağlıdır
GEÇMİŞTEN BUGÜNE TURİZMİN İZLERİ: DÜNYADA VE ANADOLU’DA
Dünyada 1841 yılında Thomas Cook’un başlattığı modern turizm hareketiyle birlikte seyahat organizasyonları hayatımıza girmiştir. Ancak Anadolu toprakları, çok daha öncesinden itibaren gezginlerin, tacirlerin, seyyahların ana rotalarından biri olmuştur.
- İlk ve Orta Çağ’da dini mekanlar ve termal kaynaklar ilgi odağı olmuş,
- Selçuklular döneminde ticaret yolları Anadolu’ya canlılık kazandırmış,
- Osmanlı döneminde ise gerçek anlamda ilk organize turizm hareketleri başlamıştır.
TURİZMDE KALICI DÖNÜŞÜM İÇİN GEREKEN EN KRİTİK NOKTA:
ORTAK VİZYON
Afyonkarahisar’ın ulusal düzeyde ağırlığını artırması ve uluslararası rekabet gücüne ulaşabilmesi için bu dönüşümün kalıcı ve etkili olabilmesi adına en kritik unsur şudur:
* Tüm destinasyon aktörlerinin ortak bir vizyon etrafında birleşmesi.
- Oteller, kamu kurumları, yerel yönetimler, STK’lar ve elbette yerel halk;
- Birlikte hareket etmeli, sürdürülebilir kalkınma için iş birliği içinde olmalı
HIZLI TREN PROJESİ: ANAHTAR ROLDE STRATEJİK BİR ZORUNLULUK
Afyonkarahisar’ın turizmde hem iç pazarda hem de dış pazarda hak ettiği konuma ulaşabilmesi için en stratejik adım, İstanbul – Eskişehir – Afyon – Antalya hızlı tren hattının bir an önce hayata geçirilmesidir.
Bu proje:
- Afyon’u Antalya gibi güçlü bir destinasyonla,
- İstanbul gibi dünyanın önde gelen bir metropolüyle doğrudan bağlayacak,
- Bölgeye termal turizmin ötesinde tarih, kültür ve gastronomi üzerinden yeni bir ivme kazandıracaktır.
Bugün dış pazardan alınan turizm payı sadece %1 – %2 civarında seyretmektedir. Ancak bu hızlı tren ağı ile hem iç pazardaki gücümüz artacak hem de dış pazarda Afyon’un görünürlüğü katlanacaktır.
OSMANLI DÖNEMİNDE TERMAL TURİZM VE GÜNÜMÜZE YANSIMALARI
Osmanlı döneminde birçok kaplıca bölgesine tren istasyonları inşa edilmiştir. Hüdai, Ömer-Gecek ve Gazlıgöl havzalarında istasyonlarla kaplıcalar iç içe konumlandırılmıştır. Ancak bugün bu istasyonlar aktif kullanılmamakta, toplu ulaşım zayıflamış, bireysel taşımacılık maliyetleri artırmıştır.
Bu durum geçmişten gelen termal turizm potansiyelini yeterince kullanamamamıza neden olmaktadır. Oysa ki;
* Afyonkarahisar’ın özünde hızlı tren projesi, sadece ulaşımı kolaylaştırmaz,
* Aynı zamanda termal turizmi canlandırır,
* Dış pazarın etkin şekilde entegre edilmesini sağlar,
* Ekonomik kalkınma, istihdam ve sürdürülebilirlik açısından çarpan etkisi oluşturur
TERMAL TURİZMİN GELDİĞİ NOKTA VE KAPASİTE KULLANIMI
Türkiye’de termal turizm tesislerinin büyük kısmı yıl boyunca açık olsa da, yatak kapasitelerinin %50’ye yakını yıl genelinde boş geçmektedir. Bu durum sadece gelir kaybı değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik açısından da risk teşkil etmektedir.
İç pazar, termal turizmin bugünkü lokomotifi olsa da, asıl büyüme potansiyeli dış pazarda yatmaktadır. Hızlı tren projeleri, bu potansiyeli harekete geçirecek en önemli altyapı yatırımıdır
STRATEJİK EYLEM PLANI VE LOBİ GÜCÜNÜN ÖNEMİ
Ne yazık ki, Afyonkarahisar olarak hızlı tren konusunda etkili lobi faaliyetleri yürütemediğimiz ortadadır. Küçük ama kıymetli adımlar atılıyor olsa da, daha bütüncül ve planlı bir yaklaşıma ihtiyaç vardır.
✔ Her paydaşın sorumluluğu ve alacağı aksiyonlar net bir şekilde tanımlanmalı,
✔ Termal turizm bölgelerine ulaşımı kolaylaştıracak adımlar önceliklendirilmelidir.
SONUÇ OLARAK: GELECEK AFYONKARAHİSAR’IN YERİNE GELMELİDİR
Deniz, kum ve güneş üçlüsünün yanı sıra termal turizmdeki yüksek yatak kapasitesi de Türkiye’nin en büyük avantajlarından biridir. Bu avantajın hem iç hem dış pazara hitap eden güçlü bir stratejiyle desteklenmesi,
Afyonkarahisar’ın şifa, tarih ve kültürle yoğrulmuş mirasını çok daha geniş kitlelere ulaştıracaktır.
Afyonkarahisar, Friglerden Osmanlı’ya, Cumhuriyet’e ve bugüne şifa ve bereketin merkezi olmuşsa, yarınların da güçlü termal destinasyonu olması için hep birlikte sorumluluk almalıyız.