Nezih Hacıalioğlu, TÜRSAB yönetiminin mal mülk sahipliğine dair bilgileri olmadığını vurguladı. “Hangi mülke sahip olduğunuzu bile bilmiyorsanız, neyi devralmak istiyorsunuz?” diyerek eleştirilerde bulundu.
ANTALYA – Tatilay Turizm ve Book 4 Bed Turizm Seyahat Acentaları Yönetici Ortağı, 23. Dönem TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Nezih Hacıalioğlu, TÜRSAB’ın yayımladığı Olağanüstü Genel Kurul ilanındaki belirsizlik ve muğlak ifadelerle ilgili olarak, 18 bine yaklaşan TÜRSAB üyesine “Malınıza sahip çıkın” çağrısında bulundu.
TÜRSAB yönetiminin hangi malın kime ait olduğunu bilmediğini ifade eden Hacıalioğlu, mevcut yönetimin satmaya çalıştığı mallar hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığını dile getirdi. “Hangi mülke sahip olduğunuzdan haberiniz yoksa, neyi devralmak istiyorsunuz?” dedi.
TÜRSAB’ın açıklamaları da karışıklık yaratıyor. Hacıalioğlu, “TÜRSAB’ın açıklamalarında apartman dairesi dedikleri yer arsa, arsa dedikleri yer ise apartman dairesi çıkıyor.” diyerek bu belirsizliğin tedirgin edici olduğunu ifade etti. “5 Mayıs 2025’te yapılan Olağanüstü Genel Kurul duyurusuna verdiğimiz tepkinin ardından, 8 Mayıs 2025’te TÜRSAB web sitesinde yayımlanan yeni duyuru, önceki durumdan daha da karmaşık bir hale geldi.” diye ekledi.
Seyahat acenteleri bu durumla ilgili olarak, “Açıkladıkları durum TÜRSAB’ın mallarını satıp geri almak. Bu kimlerin malını kime satıyorsunuz?” sorusunu gündeme getiriyor. Hacıalioğlu, TÜRSAB’ın mülklerine ilişkin belirsizliklerin yanı sıra, bu mülklerin neden satılmak istendiği ve tekrar neden geri alınmak istendiği konularında soru işaretlerinin bulunduğunu belirtti. Acil olağanüstü genel kurul süreci ile ilgili olarak, Aylin Özsavaş’ın sözlerine atıfta bulunarak “Kimin malı nereye kaçırılmak isteniyor?” ifadesine dikkat çekti.
Hacıalioğlu, yönetimin görevlerinin üyelerin kaynaklarını devredip toplamak olmadığını, şeffaf bir şekilde kaynakların nasıl kullanıldığını ve kimlerin hangi kararları aldığını açıklamak olduğunu vurguladı.
Nezih Hacıalioğlu, TÜRSAB’ın Olağanüstü Genel Kurul duyurusundaki belirsizliğin ardından şu şekilde değerlendirildi:
GERİ ADIM GELDİ, TELAŞIN NEDENİ YAVAŞ YAVAŞ ANLAŞILIYOR
5 Mayıs 2025 tarihinde yayınlanan Olağanüstü Genel Kurul duyurusundaki belirsizliklere verdikleri tepkinin ardından, 8 Mayıs 2025’te TÜRSAB’ın web sitesinde yeni bir duyuru yayımlandı. Bu durumu “aferin” diyerek karşıladığını belirtirken, duyurunun içeriğindeki belirsizliklerin de daha fazla soruya neden olduğunu ifade etti.
BURADAN AÇIKÇA İFADE EDİYORUM:
Tepki geldiği için değil, görevinizin gereği şeffaf davranmalıydınız. Kamuoyunu bilgilendirmek bir yükümlülüktür. Duyuruyu hazırlayanların daha özenli ve bilgili bir dil kullanmaları gerektiğini hatırlattı.
Yeni açıklamanın aceleyle hazırlandığını da vurgulayan Hacıalioğlu, “Gayrimenkul listesinde arsa dediğiniz daire çıkıyor, apartman dediğiniz aslında apartman dairesi çıkıyor. Hangi mülke sahip olduğunuzu bile bilmiyorsanız, neyi devralmak istiyorsunuz?” dedi.
Aynı zamanda, “Kalkınma plânı çerçevesinde” ifadesiyle muğlak bırakılan bir şirketin taşınmaz ve hisselerinin alınmasına dair açıklamanın yapılmadığını da eleştirdi.
ESAS SORULARA GEÇİYORUZ:
1. Satın alınmış bir şeyi tekrar nasıl satın alırsınız?
TÜRSAB’a veya iştiraklerine geçmişte üyelerin aidatlarıyla alınmış gayrimenkulleri bugün tekrar “satın alacağız” diyerek gündeme koymak, ne anlama geliyor? Bu gayrimenkulleri kimin malı olarak kimden alıyorsunuz? Geçmişte nasıl, hangi şartlarda ve hangi gerekçelerle satmış bu gayrimenkulleri?
Burada kullanılan ifadeler, açıklamanın hukuksal olarak ne denli sağlam olduğunu sorgulatacak nitelikte. TÜRSAB adına kayıtlı bulunan hatalı listeye dayanarak geri almak ifadesinin mantığı nedir? Bir mülkiyet zaten TÜRSAB’ın üzerindeyse, tekrar nasıl alabilirsiniz?
2. Şirketleri bu hale getirenler ne yapıyor?
Eğer TÜRSAB Limited Şirketi “müflis” durumdaysa, bu duruma getirenler kimlerdir? Bu kişilerin hala TÜRSAB’da görev almaları ve bu durumu üyelerinin sırtına yüklemeye çalışmaları ne anlama geliyor?
Özellikle tasfiye halindeki TÜRSAB Ltd. Şti.’nin geçmişi incelendiğinde, bu şirketin bugünkü durumuna gelmesinde sorumluluğu olan kişilerin halen görevdedir. Mevcut TÜRSAB Başkanı Bağlıkaya’nın önceki dönemdeki pozisyonuna dikkat çekti.
3. Vakıf meselesi: Aktarılmış parayı yeniden mi aktaracaksınız?
TÜRSAV ile yapılan sözleşme gereğince, TURSAV’ın Fiba Bank’a olan borcunun TÜRSAB tarafından ödendiği görülmektedir. Neden bu borcun ödemesi için Genel Kurul’a sorulmuyor? Vakfa yapılan aktarımlar hangi Genel Kurul kararıyla gerçekleşti? TÜRSAB ve TURSAV’ın yönetimi ile ilgili belirsizliklere dikkat çekildi.
4. Hisselerle ilgili sessizlik neden?
İştirak hisselerinin devralınmasına dair açıklamalarda şartlar ve mali bilgiler neden gizleniyor? Alınan hisselerin akıbeti ne olacak?
5. Olağanüstü Genel Kurul aceleciliği: Yangından mal mı kaçırıyorsunuz?
Önemli kararların alınacağı bir Genel Kurul’un, neden yoğun olduğu bir dönemde yapıldığı sorgulanıyor. Bu acelenin “yangından mal kaçırma” algısı oluşturup oluşturmadığı ortada.
Bütün bu sorular ve çelişkiler ışığında, kurumsal şeffaflık talepleri ve hesap verme hakkı en ön planda duruyor.
Net bir çağrı yaparak:
– Bu konular Kasım ayındaki Olağan Genel Kurul’da ele alınmalıdır.
– Şirketlerin ve vakfın mali yapısı kamuoyuna sunulmalıdır.
– İflas ettirilen şirketlerin sorumluları açıklanmalı ve gerekli yasal işlemler başlatılmalıdır.
– Yüksek meblağlı taşınmazlar için mevcut kaynaklar kullanılarak geri ödeme yapılmalıdır.
Şeffaflık, yalnızca bir tercih değil, mecburiyettir. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyen yapılar, temsil ettikleri camianın güvenini uzun vadede taşıyamaz.
Olağanüstü Genel Kurul’da alınacak kararların hangi taşınmazlar ve şirket hisseleri konusunda olacağı, şartları ve yöntemleri konusunda net bir metin olarak ilan edilmesi hayati önem taşımaktadır.
M. Nezih HACIALİOĞLU
TATİLAY TURİZM ve BOOK 4 BED TURİZM Seyahat Acentaları Yönetici Ortağı
23. Dönem TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi
