İstanbul – Prof. Dr. Canan Kaya, Ekonomi Gazetesi’nde dijitalleşen ekonomide ortaya çıkan yapay zeka, girişimcilik tabanlı kalkınma ve kuluçka üzerine yazdığı yazıda startup ekosistemi inşasını anlatıyor.
Prof. Dr. Canan Kaya’nın yazısı şöyle:
Girişimciliği teşvik etme, girişimci yetiştirme (eğitimi)-kuluçka merkezleri oluşturma, yaratıcılık/tasarım atölyeleri kurma alt yapısı ile startup firmaların doğmasına neden olan ekosistemin inşası entelektüel yüksek nitelikli insan kaynağı-dijital/yeşil dönüşüm ve inovasyon tabanlı yeni sermaye birikimi ve sürdürülebilir kalkınma için vazgeçilemez bir zorunluluktur.
Bilim ve teknoloji çağının yükselen mikro-ekonomi gerçeği özellikle dijitalleşen ekonomide yüksek katma değer yaratan startup işletmeler olarak karşımıza çıkıyor. Startup işletmelerin doğmasını, sayısal olarak artmasını sağlayan start-up ekosistemi inşası için çok güçlü bilimsel desteğe yani ar-ge üniversitelerine, araştırma enstitülerine, yüksek nitelikli insan kaynağına, başta kurumsal dijital teknoloji şirketleri olmak üzere sanayinin-üretimin yani farklı iş kollarında faaliyette bulunan endüstri kuruluşlarının ve nihayet finans sektörünün desteğine ihtiyaç vardır.
Girişimci yetiştirme-startup çıkarma ekosistemi çevrimiçi bir platform olabileceği gibi başarılı örneklerinin daha çok bilim parkları, teknoparklar, bilişim vadileri, girişimcilik merkezleri olarak vücut bulan fiziksel yerler olarak görülmektedir. Startup Genome’un 2022 raporuna göre dünyadaki en iyi startup ekosistemleri; Silikon Vadisi, New York City, Londra, Boston, Pekin, Los Angeles, Tel Aviv, Şanghay, Seattle, Seul olarak sıralanmıştır.
Diğer taraftan startup ekosistemi inşası açısından dünyada öne çıkan ülkeler ABD, Çin, İngiltere, Almanya, Hindistan, Kanada, Güney Kore, Japonya, Singapur, İsrail, Hong Kong, Brezilya, Avusturalya, Fransa, İsveç, Hollanda olarak gösterilmektedir.
Dünyanın çeşitli yerlerinde sayısal olarak her geçen gün artan startup işletmeler giderek daha fazla yatırım sermayesi toplarken, yukarıda bahsettiğimiz en güçlü ekosistem içinde var olan startup’lar hâlâ finansmandan en çok payı almaya devam etmektedirler.
Bir startup ekosistemini şekillendiren kurumsal yapılar dışında temel bileşenlerinin yani beşeri sermaye/insan kaynağı-dijital yetenek düzeyi-danışmanlar/mentorlerin özellikle akademisyenler/sektör profesyonelleri-yatırımcıların da çok güçlü olması gerekir.
Startup Ekosisteminin Bileşenleri:
Startup: Bir ekosistem içinde Startup’ların sayısı ne kadar çoksa o kadar iyidir. Örneğin New York’ta 25 binin üzerinde startup vardır. Dolayısıyla, New York’un tamamı startup ekosistemi olarak kabul edilebilir.
Girişimciler: Meraklı-eğitimli-yetenekli insanlara, inovatif/yaratıcı düşünen, fikir üretebilen, bir fikri ticarileştirmek için kendini adamış, yaratıcı girişimcilere ihtiyaç vardır. Girişimci insanlar startup kurucuları, ortakları, çalışanları, mentorleri ve yatırımcıları olabilirler.
Yetenek: İyi bir startup ekosistemi kritik rolleri dolduracak, zor görevleri üstlenecek üst düzey yeteneklere erişime imkan verir. Bu ekosistem içinden yetenek avcılığı, en iyi beyinlerin transferi/göçü önem kazanmaktadır.
Mentör: Kurucuların öğrenme eğrisini kısaltmak, deneyimleri aktarmak için bunu daha önce yapmış kişilerin rehberliğine ihtiyaç vardır. Başarılı bir startup ekosistemi için çok sayıda danışman veya mentör çok önemlidir.
Yatırımcılar: Bir startup’ı büyütmek için finansa kısacası yatırım sermayesine ihtiyacınız vardır. Başarılı bir startup ekosistemi oluşturmak için, yeni gelişen işletmeleri finanse etmeye istekli yatırımcılar, melek yatırımcılar gerekmektedir. Ayrıca, bankacılık sisteminin startup ekosistemini desteklemesi için yeniden yapılandırılması, girişimciliği destekleyecek girişim bankacılığı regülasyonu gerekmektedir.
Ön kuluçka-Kuluçka merkezleri ve hızlandırıcılar: Bunlar kurucuların fikirlerini geliştirmelerine ve işlerini kurmalarına yardımcı olur. Özellikle hızlandırıcılar, potensiyeli olan somut inovatif proje/ürün veya prototipi olanların hızlı bir şekilde ölçeklenmelerine yardımcı olmak için mentör, kaynak ve yatırımcı sağlar.
Eğitim kurumları: Üniversitelerdeki araştırmalar başlangıçfikirlerini oluşturabilir, tetikleyebilir. Üniversitelerin bazen kendisi yeni gelişen girişimleri finanse edebilir.
Fuarlar, yaratıcı-inovatif girişimci toplulukları oluşturma, sosyal etkinlikler: Çoğu zaman startup kurucusu olmak yalnızlık hissi yaratabilir. Startup fuarları, kurulan startup toplulukları kurucuların bağlantı kurmasına, fikirlerini paylaşmasına yardımcı olmaktadır.
Ortak çalışma alanları/ofis/co-working space: Ortak çalışma alanına erişim, startupların fiziki konumlanma sorununu çözer, düşük maliyetli şirket alanına, diğer ortak kullanımlı fiziki alan imkanlarına sahip olmayı ayrıca bağımsız, yalın ve esnek kalmasına olanak tanır.
Şirketler: Büyük şirketler veya KOBİ’ler yeni girişimler için müşteri havuzu olabilir. Bir startup, birçok şirketin teknolojik veya diğer operasyonel sorunlarını çözebilir, çözüm ortağı olabilir. Bu şirketlere ürün satabilir veya servis sağlayabilir.
İşletme için yaşamsal olan bazı profesyonel hizmetlere erişim: Startup ekosistemi içinde bir startup için çok pahalı olan tam zamanlı veya part-time bazı hizmetlere bedelsiz erişim elzemdir.
Bir startup ve inovasyon ekosisteminin desteklenmesi için:
Bir startup ekosistemi oluşturmanın birçok yolu vardır. Kurulacak Girişimcilik Merkezleri-Bölgeleri kurulacağı yerleşkenin güçlü yönlerine göre dizayn edilir.
Erken aşamadaki yatırımlar için erken aşama finansman sağlanması önemlidir. Ekosistem gelişiminin “kurucu tarafları, unsurları ve yatırımcıları en erken aşamada desteklenmelidir.
Startup ekosisteminde ilerlemeyi ölçmek gerekmektedir; Toplanan sermaye miktarı, yaratılan yatırımcı değeri miktarı, kurulan startup sayısı, yaratılan iş sayısı ve startup çıkış sayısı (ve bunların değeri) gibi önemli verileri takip etmek önemlidir.
Startup yolculuğunun aşamaları en yalın haliyle kuluçka, prototip ürün, tanıtım, pazara giriş ve büyüme olmak üzere dört aşamalıdır.
Bir startup ekosistemi oluşturmanın en iyi yolu, sistemin içinde var olan girişimcilerin ihtiyaçları ön planda tutmak ve startup hızlandırma programlarını bu ihtiyaçları önceleyecek şekilde organize etmektir.