5. yüzyılda inşa edilen ve Ayasofya Camii’nden 100 yıl önceki bir tarihe sahip olan İmrahor İlyas Bey Camii, İstanbul’un Fatih ilçesinde yer alan en eski dini yapı olarak kayıtlara geçti. Bu tarihi yapı, aynı zamanda Studios Manastırı olarak da bilinmektedir.
İmrahor İlyas Bey Camii’nde, 2023 yılında başlatılan restorasyon çalışmaları büyük bir hızla sürmekte. Yapı, geçmişte yaşadığı birçok badire nedeniyle son 100 yıl boyunca üstü açık kalmıştı. Şu anda, tarihi camide kurulan Uzay Kafes Sistem Geçici Çatı tamamlanarak yapının koruma altına alınması sağlandı.
Tarihi döneme ait bilgilerle donatılmış olan İmrahor İlyas Bey Camii, aynı zamanda 5. yüzyılda Bizans döneminde kilise olarak kullanılmıştır. İstanbul’un fethinden sonra camiye dönüştürülen bu yapı, II. Beyazıt döneminde İmrahor İlyas Bey tarafından cami ve tekke haline getirilmiştir. Yapı, tarih boyunca birçok zorlu süreçten geçmiştir.
Tarihi cami, en büyük hasarını Latin istilasında almış ve 1894’te yaşanan depremden de etkilenmiştir. Sultan III. Selim döneminde onarımdan geçirilen yapı, 1900’lü yılların başında yangın ve su baskınları nedeniyle ciddi hasar görmüştür. 1925 yılında tekke ve zaviyelerin kapatılmasıyla birlikte İmrahor İlyas Bey Camii, kaderine terk edilmiştir. 1934 yılında, Ayasofya Camii’nin müzeye dönüştürülmesiyle bu tarihi yapı da müze statüsüne alınmıştır.
1954-1955 yıllarında yapılan onarımın ardından, yaklaşık 100 yıl boyunca atıl kalan cami, 2012 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devredilmiştir. İmrahor İlyas Bey Camii’nin restorasyon projeleri, 2019 yılında Koruma Kurulu tarafından kabul edilmiştir.
TARİHİ CAMİDE RESTORASYON ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR
Onaylanan projelere göre yapılan restorasyon çalışmalarında çevre temizliği gibi işlemler gerçekleştirilmiştir. Uzay Kafes Sistem Geçici Çatı kurulumunun tamamlanmasının ardından, tekke binasında dikkatli söküm işlemleri yapılacaktır. Tarihi caminin kuzey bölümünde üst galeriyi taşıyan sütunlar korunurken, güney bölümündeki sütunların sonradan aslına uygun olarak restore edilmesi planlanmaktadır. Tüm bu çalışmalar tamamlandıktan sonra cami yeniden ibadete açılacaktır. Ayrıca, camideki Uzay Kafes Sistem Geçici Çatı havadan çekilen görüntülerle belgelenmiştir.
“İMRAHOR İLYAS BEY CAMİİ’NDEN SÖZ EDERKEN OPUS SECTİLA VURGUSU YAPILMALI”
Vakıflar İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü Sanat Eserleri ve Yapı İşleri Şube Müdürü Feyyaz Fidan, İmrahor İlyas Bey Camii’nin kültürel miras açısından önemine dikkat çekerek, “İstanbul’daki en eski dini yapı olarak ifadelendirilen bu manastır; Studios Manastırı olarak bilinir. İstanbul’un fethine kadar manastır olarak kullanılan yapı, fetihten sonra II. Beyazıt’ın Mirahoru, İlyas Bey tarafından cami ve tekkeye çevrilmiştir. Bu yapı kompleksinde caminin yanı sıra sarnıç, ayazma ve çeşme de bulunmaktadır. Ayrıca, geniş bir revaklı avlu ve derviş hücreleri de mevcuttur. Camii olduktan sonra minare eklenmiştir, ancak günümüze ulaşan külah ve petek kısmı bulunmamaktadır. Cami içerisinde yer alan opus sectila, İstanbul ve Türkiye için önemli bir kültürel miras ögesi olarak dikkat çekmektedir. Bu yapının ilk inşasında kullanılmış olan taşlar, çeşitli yerlerden getirilerek özel bir düzene göre döşenmiştir. Burada görülen opus sectila, yapının özgün döşemesidir,” ifadesinde bulundu.
“RESTORASYON ÇALIŞMALARI DEVAM EDECEK”
Fidan, restorasyon çalışmaları hakkında verdiği bilgide, “2023 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü koordinasyonuyla restorasyon ve röleve çalışmalarına başladık. İlk olarak şantiye kurulumunu gerçekleştirdik ve çevre temizliğine başladık. Bu yapı, 100 yılı aşkın süredir doğal etkilerle mücadele eden bir alan. Bu sebeple geçici çatının kurulması gerekliliği doğdu. Çatıyı kurarak, yapı genelindeki statik açıdan sorunlu duvarlarda enjeksiyon çalışmaları yapıyoruz. Hava şartları elverdiği sürece çalışmalar devam edecektir. Ayrıca, ahşap elemanların yenilenmesi de gerçekleştirilmektedir. Yapının birçok noktasında arkeolojik kazılar devam ediyor. Temelin ve oturduğu zemin yapısının daha iyi anlaşılabilmesi için toprak analizi yapılıyor. Çıkan toprak, arkeolojik kazılarda olduğu gibi elekten geçiriliyor. Bazı mimari ögeler koruma altına alınıyor ve bunlar Türk İslam Eserleri Müzesi denetiminde sürdürülüyor. Sarnıç kısmının kamulaştırması tamamlandı ve burada temizlik çalışmaları yapılmakta. Ayrıca, ayazma kısmının kamulaştırma işlemlerine devam edilmektedir. Elde edilen veriler doğrultusunda restorasyon ve konservasyon çalışmaları şekillenecek. Alanında uzman kişilerden oluşan bilim kurulu, yapının minarenin güçlendirilmesi ve daha az yük taşıyacak şekilde modelleme çalışmalarına devam etmektedir. Tüm bu çalışmaların tamamlanmasının ardından restorasyon süreci hızla devam edecektir. Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak İmrahor İlyas Bey Camii’nin restorasyonunu en kısa süre içinde tamamlayıp ibadete açmayı hedefliyoruz. Minarenin külah ve petek kısmı günümüze ulaşamamıştır; ama gövde kısmı sağlıklı bir şekilde korunmuştur. Minarenin tamamlanması, hem statik güçlendirme açısından hem de alınacak bilim kurulu kararlarına göre Koruma Kurulu onayı ile gerçekleştirilecektir,” şeklinde konuştu.