Almanya, 21. Federal Meclisi (Bundestag) ve yeni Başbakanını belirlemek için yarın oy verme işlemi gerçekleştirecek. Seçimlerde toplamda 5 aday, Başbakanlık koltuğu için kıyasıya bir yarış içerisine girecek.
BERLİN – Almanya’daki siyasi belirsizlikler, Angela Merkel’in ardındaki dönemde etkisini sürdürmekte. Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokrat Parti’nin oluşturduğu koalisyon, aralarındaki fikir ayrılıkları nedeniyle sona erdi. Şansölye Olaf Scholz’un 16 Aralık’ta gerçekleştirilen güven oylamasında başarısız olmasıyla erken seçim süreci tamamen başlamış oldu. Seçmenler, yarın (23 Şubat Pazar) erken seçim için oy kullanmak üzere sandık başına gidecek.
Almanya Türk Toplumu, SPD, Hristiyan Birlik (CDU/CSU), Yeşiller, Sol Parti, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) ve Hür Demokrat Parti (FDP) gibi partilerden 1707 siyasetçi ile göçmen politikalarına dair bir anket gerçekleştirdi. Yaklaşık iki hafta süren çevrimiçi ankete 630 siyasetçi yanıt verdi, ancak sonuçlar üzerinde değerlendirme yapılırken 607 siyasetçinin görüşleri baz alındı. Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW), aday göstermediği için ankette yer almadı.
TGD, Almanya’daki göçmen kökenlilerin nüfusun yaklaşık yüzde 26’sını oluşturduğuna ve bu grubun yüzde 15’inin seçme hakkına sahip olmasına rağmen, seçim kampanyalarında göçmen konularına dair bir eksiklik bulunduğunu belirtti. Göçmen kökenlilerin hayatını etkileyen sorunların yeterince işlenmediğine dikkat çekildi.
“Çifte vatandaşlık uygulamasının devamı muhtemel”
Ankete katılan siyasetçilere yöneltilen en önemli sorulardan biri “Çifte vatandaşlık uygulamasının sürmesini destekliyor musunuz?” şeklindeydi. SPD, Yeşiller ve Sol Parti’den neredeyse tüm katılımcılar “evet” dedi. FDP’den gelen yanıtlar arasında ise “evet” diyenlerin oranı yaklaşık yüzde 85 oldu. Ancak muhalefetteki CDU/CSU başkan adaylarının yalnızca yüzde 48’i “hayır” cevabı verirken, yüzde 33’ü çifte vatandaşlık uygulamasının devamından yana olduklarını belirtti. Aşırı sağcı AfD’den ise siyasetçilerin yüzde 90’ı bu uygulamayı reddetti.
TGD, bu çıkan sonucun cesaret verici olduğunu dile getirdi. Göçmen topluluklarının bu konudaki hassasiyetlerine vurgu yapan TGD, “Bu durum, birçok insanın hayatındaki gerçekliğin kabul edilmesiyle alakalı bir mesele. Yeni koalisyonun yapısında çifte vatandaşlığın devam etmesi oldukça muhtemel” yorumunda bulundu.
SPD, Yeşiller ve FDP, vatandaşlık yasasında değişiklik yaparak göçmen kökenlilerin çifte vatandaşlık elde etmesine olanak tanımıştı. Geçen yıl yürürlüğe giren yasaya, ana muhalefet CDU/CSU tarafından eleştiriler yöneltilmişti, bu eleştirilerde vatandaşlık yasasında değişiklik yapılmasının “genel olarak çifte vatandaşlık imkanının geri alınacağı” ifade edilmişti.
TGD, federal meclisteki vekillerin yalnızca yüzde 11’inin ve eyalet parlamentolarında ise yüzde 7,3’ünün göçmen kökenli olduğunu belirtti. Ayrıca, göçmen kökenlilerin parlamentoda daha fazla temsil edilmesi gerektiği yönünde katılımcılara yöneltilen soru da önemli bir tema oluşturdu. Gelen yanıtlar çoğunlukla “evet” olurken, AfD’li siyasetçilerin bile yüzde 58’i göçmen kökenlilerin parlamentolarda daha fazla yer bulmasını destekledi.
Sofuoğlu: Sonuçlar bizi iyimser kılıyor
Anket sonuçlarını değerlendiren Almanya Türk Toplumu Genel Başkanı Gökay Sofuoğlu, göç konusundaki baskın ve tek taraflı tartışmaların göç geçmişi olan kesimlerde endişe yarattığına dikkat çekti. İyimser olduklarını dile getiren Sofuoğlu, “Medyada yansıtılan tabloya rağmen, doğrudan adayların büyük çoğunluğunun çeşitliliği desteklediğini görmekteyiz. Fikir birliği gibi görünen konularda gerekli tedbirlerin alınmaması ise endişe verici. Bu durumun değişmesi gerekiyor” şeklinde konuştu. TGD, Türkiye kökenlilerin kamuoyunda ve siyasette ortak meselelerini savunmak için aktif bir rol üstlenmektedir.
60 MİLYONA YAKIN SEÇMEN OY KULLANACAK
Ülkede toplamda 59,2 milyon seçmen, 30,6 milyonunun kadın olduğu 299 seçim bölgesinde 630 milletvekilini seçmek amacıyla oy kullanacak. Seçimlerde 2,3 milyon genç ilk oy deneyimini yaşayacak. Yaklaşık 1 milyonu Türk olmak üzere 7,1 milyon yabancı kökenli seçmen, tercihlerini sandığa yansıtacaklar.
4 BİN 506 ADAY MİLLETVEKİLİ OLMAK İÇİN YARIŞACAK
Seçimlere katılacak toplam 29 parti arasında, 1422’si kadın olmak üzere 4 bin 506 aday milletvekili olabilmek için yarışa girecek.
53’Ü TÜRK
Türk kökenlilerin de farklı partilerden milletvekili adaylığı koyduğu seçimlerde parlamentoya girmeye en yakın partilerde 53 Türk aday yer alıyor. 16 eyalette toplam 675 bin kişi, oy verme işlemi süresince sandıklarda görev alacak. Seçmenler yerel saatle 08.00’den 18.00’e kadar oy kullanabilecek.
YENİLENMİŞ SEÇİM YASASI
Almanya’da yapılan Seçim Yasası değişiklikleri ile Federal Meclis’in büyümesini engellemek amacıyla milletvekili sayısı 630 ile sınırlandırıldı. Seçmenler, sandıkta tek pusula üzerinden iki ayrı oy kullanabilecek. İlk oy, seçim bölgesindeki adayı, ikinci oy ise partilerin belirlediği listede yer alan adayları seçmek için kullanılacak.
İkinci oylar, partilerin meclisteki sandalye sayısına önemli derecede etki edecek. Seçimlerde yüzde 5’lik barajı aşan partiler meclise girebilecek, ancak bu barajı geçemeyen partiler 3 bölgeden doğrudan milletvekili kazanması durumunda, oy orantısına göre temsil edilme şansını bulacaklar.
BAŞBAKANLIK KOLTUĞU İÇİN 5 ADAY
Sosyal Demokrat Parti (SPD), mevcut Şansölye Olaf Scholz’u yeniden başbakan adayı olarak gösterdi.
OLAF SCHOLZ YENİDEN ADAY
66 yaşındaki hukuki eğitim almış Olaf Scholz, 16 yıl boyunca dört dönem başbakanlık yapan Angela Merkel’in ardından başbakanlık görevine geldi. 3,5 yıl süresince, SPD, Yeşiller ve FDP’yi kapsayan “trafik ışığı koalisyonu” adı verilen hükümetin liderliğini üstlendi. “Karizmatik olmamakla” eleştirilen Scholz’un popülaritesi başbakanlık döneminin özellikle son 1,5 yılında büyük ölçüde sarsıldı.
CDU’NUN ADAYI MERKEL’İN MUHALİFİ MERZ
Her iki muhalefet partisi Hristiyan Birlik (CDU/CSU), Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) Genel Başkanı Friedrich Merz’i aday olarak gösterdi. 69 yaşındaki Merz, hukukçudur. Başbakanlık, bakanlık ve belediye başkanlığı tecrübesi bulunmayan Merz, eski Başbakan Angela Merkel’e karşı muhalefetin başını çekmektedir.
Merkel’in göç ve COVID-19 politikalarındaki yaklaşımlarının, CDU’nun bir bölümünü AfD’nin desteklediği alanlara kaydırdığını savunan Merz, parti içerisinde “Merkel’in muhalifi” olarak biliniyor. Eylül 2021’de yapılan genel seçimlerde milletvekili seçildi ve Ocak 2022’de CDU Genel Başkanı oldu. Son haftalarda, CDU/CSU’nun göç politikasını sertleştirmeye yönelik önergesi nedeniyle sert eleştirilere maruz kaldı. Anketlerde CDU/CSU, yüzde 30’luk oranla önde yer aldığından, Merz’in gelecekte başbakanlık görevini üstlenmesi olası gözükmektedir.
AFD’NİN ADAYI ‘AŞIRI SAĞ POPÜLİZMİN YÜZÜ’ WEİDEL
Almanya’da son dönemlerde “aşırı sağ popülizmin yüzü” olarak tanınan Alice Weidel, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) Partisi’nin başbakan adayı olarak yarışıyor. 2022’den bu yana Tino Chrupalla ile partinin eş başkanlığını yürüten Weidel, partisinin on iki yıllık tarihinde başbakan adayı olan ilk kişi unvanına sahip. AfD’nin “güçlü kadını” olarak anılan Weidel, geçmişte İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher’ı örnek aldığını ifade etti. Ekonomi ve işletme eğitimi alan Weidel, 9 Ocak’ta ABD’li iş insanı Elon Musk ile sosyal medyada gerçekleştirdiği canlı yayınla gündeme gelmişti.
YEŞİLLERİN ADAYI HABECK
Yeşiller Partisi ise Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Robert Habeck’i başbakan adayı olarak belirledi. 55 yaşında olan Habeck, Alman Dili, Edebiyatı, felsefe eğitimine sahiptir. Uzun yıllar serbest yazar olarak eserler kaleme alan Habeck, 2012-2018 döneminde Schleswig Holstein eyaletinde Enerji Dönüşümü, Tarım ve Çevre Bakanı görevlerinde bulunmuştur.
BSW’NİN ADAYI WAGENKNECHT
Sol Partiden ayrılan 55 yaşındaki Sahra Wagenknecht, Ocak 2024’te kendi ismini taşıyan “Sahra Wagenknecht İttifakı-Anlayış ve Adalet İçin” partisini kurdu. Annesinin Alman, babasının ise İranlı olması nedeniyle farklı kökenlere sahip olan Wagenknecht, özellikle Almanya’nın doğu bölgelerinde destek görmektedir. Ancak BSW’nin meclise girme şansı oldukça düşük olduğu için Wagenknecht’in başbakan olma olasılığı yok denecek kadar az.
ANKETLERDE EN GÜÇLÜ ADAY MERZ
Öte yandan, erken seçimlerde Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) ve Bavyera’daki Hristiyan Sosyal Birlik’in (CSU) ortak başbakan adayı Friedrich Merz öne çıktı. Anketler, Merz’in koalisyonun güçlü adayı olduğunu vurguluyor ve oy oranının yüzde 30 civarında olduğunu ortaya koyuyor.
