TÜRSAB Başkanı, insanların dolandırılma endişesi nedeniyle seyahat acenteleri ile seyahat etme isteğinin azaldığını dile getirdi.
İSTANBUL- Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) tarafından Antalya’da gerçekleştirilen toplantıda, Seyahat Acenteleri’nin “dolandırıcı” olarak tanımlanması üzerine Ortadoğu Seyahat Acenteleri Platformu Başkanı Hüseyin Kırk ve önceki dönem TÜRSAB yönetim kurulu üyesi Ali Bilir, önemli eleştirilerde bulundu. Kırk ve Bilir, “TÜRSAB Başkanı, seyahat acentelerinin haklarını korumak amacıyla göreve gelmişti. Bugün ise onları dolandırıcılıkla itham ederek nereye ulaşmayı hedefliyor? Bu şekilde konuşmayı bilmeyen bir başkanın turizm ile bir ilgisi olmadığı ortada. Ekonomik zorluklarla mücadele eden ve zorda kalan seyahat acenteleri aleyhine bu açıklama oldukça utanç verici” ifadelerini kulland.
HÜSEYİN KIRK: ACENTELERİ DOLANDIRICILIKLA SUÇLAMASI YANLIŞ
Ortadoğu Seyahat Acenteleri Platformu Başkanı Hüseyin Kırk, “Acenteleri temsil etmeyen, yalnızca isim olarak başkanlık yapan birinin bu kadar uzak kaldığını gösteren bu açıklama, sektördeki sorunların çözülemediğini ortaya koyuyor. Seyahat acenteleri, her türlü zorluğa rağmen faaliyetlerini sürdürüyor. Bu başkan, TÜRSAB’ın kaynaklarını anlamsız toplantılara harcıyor. Antalya’daki toplantının amacı neydi? Burdur’da yapılan toplantı ise daha da komikti. Burdur’un Schengen vizesi ile ilgili ne gibi bir rolü var? Avrupa vizesini veren merkez Brüksel. Burdur ile tek benzerliği baş harflerinin ‘B’ olması. Ayrıca yapılan toplantılara BTK yönetimleri dışında kimse davet edilmiyor. TÜRSAB’ın eski yönetiminden Nezih Hacıalioğlu’nun yazdığı davetiyede ‘Genel kurula katıldığını ve oy verdiğini kanıtlayanlar toplantıya katılabilir’ deniyor. Bu düzenlenmiş toplantılarda TÜRSAB’ın paralarının nasıl kullanıldığı sorgulanmalıdır. Başkanın acenteleri dolandırıcılıkla suçlaması oldukça üzücü” dedi.
ALİ BİLİR: TÜRSAB BAŞKANI ACENTELERİ DOLANDIRICILIKLA SUÇLUYOR
Ali Bilir ise, “TÜRSAB Başkanı, seyahat acentelerinin haklarını korumak amacıyla görevde bulunmuştu. Şimdi acenteleri dolandırıcılıkla suçlayarak hangi yönde ilerlemek istiyor?” şeklinde tepki gösterdi.
TÜRSAB’ın Antalya’daki turizm kongresinde gazetecilere açıklamalarda bulunan TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, döviz kurunun düşük olmasının sektörü zorladığını ifade ederek, “Dolar veya euro ile satış yaparken, maliyetlerin TL olarak belirlenmesi turizmci için olumsuz. Eğer euro Nisan-Mayıs aylarında 40 liraya çıkarsa, sektör biraz rahatlayabilir” dedi.
“Turizmcilerin 2024 yılı için güle oynaya geçireceğini düşünmüyorum.”
Bağlıkaya, Türkiye’nin turizmde rekabet ettiği ülkelerin fiyatlarının üzerinde bir fiyat belirlemenin mümkün olmadığını ifade ederek, eleştirileri şu şekilde yanıtladı:
“Fiyatları bizim belirlediğimiz algısı var. Ancak fiyat artırmak bizim elimizde mi? Kim fiyatları artırmak istemez ki? Bir ürün üretiyorsanız, bunu 10 liraya satmak yerine 20 liraya satmak elbette arzulanan bir durumdur. Ancak otellerin çok ucuza satış yaptıkları izlenimi yanıltıcıdır. Rakip ülkelerin fiyatları ve kendi ülkemizdeki fiyat aralığı arasında bir denge kurulmalı, aksi durumda tercih başka ülkelere kayabilir.”
Bağlıkaya, yüksek fiyatlarla hizmet veren üst segment oteller dışında, orta segmentin maliyet sorunlarıyla karşılaştığını belirtti. Ancak herkesin bu süreçten geçildiğinin bilincinde olduğunu ve ülkenin menfaatine katkı sağlamaya çalıştığını da sözlerine ekledi. 2024 yılına ait tahminlerde, genel olarak bir artış yaşanacağını ve 2025 yılının rekorlarla geçeceğini vurguladı.
“Dolandırılma korkusu nedeniyle insanlar acentelerle seyahat etmek istemiyor.”
İç turizmde teşviklerin gerektiğini vurgulayan Bağlıkaya, sektörde dolandırıma korkusu nedeniyle insanların acente ile seyahat etmekten çekindiğini dile getirdi. Bağlıkaya, “İnsanlar genellikle seyahat acentelerinden alışveriş yapmaktan kaçınıyor ve doğrudan oteli aramalarını tercih ediyor. Düzenlemelere ihtiyaç var. Biz para topluyoruz, fakat henüz bir regülasyon yok. Şimdiye kadar iflas edip zarara uğrayan birine rastlamadım. İflas edenler başka isimle tekrar şirket kurabiliyorlar. Bu durumun denetlenmesi elzem” ifadelerini kullandı.
“Yangın, iç pazarda erken rezervasyonu etkiledi.”
Bağlıkaya, erken rezervasyonda yurtdışı tarafında bir sorun olmadığını belirtirken, Kartalkaya yangını sonrasında oluşan algının etkilerini belirtti. Yangın sonrası yapılan propaganda sonucunda ‘Otellerde güvenlik sorunu var’ söylemi yayılmış olsa da, bu durum içeride daha fazla etkili oldu. Seyahat iptalleri artmış ve bu da zaten zor durumda olan erken rezervasyonları doğrudan olumsuz etkilemiştir.”