Side Antik Kent, yılın her ayında yerleşik yaşam ve turizm imkânları sunan tek tarihi ören yeri unvanına sahiptir. Bu özellik, onu dünya genelinde farklı kılan önemli bir faktördür.
ABDURRAHMAN BÜYÜKKESKİN
SİDE-MANAVGAT/ANTALYA – Antalya, kültür turizmi alanında hem ülke hem de dünya genelinde öncü bir destinasyon olarak kabul edilmektedir. Side Antik Kent’te ise 78 yıldır kesintisiz arkeolojik kazı çalışmaları sürdürülmekte, burası son 40 yıldır aktif bir turizm bölgesi haline gelmiştir. Side, yerleşik yaşam ve turizmin 12 ay boyunca sürdüğü tek tarihi ören yeri olarak dikkat çekmektedir.
Tarih boyunca 7 asır boyunca terkedilmiş olan Side, Osmanlı Padişahı II. Abdülhamit döneminde, Şehzade Selim adına kurulan Selimiye köyü ile yeniden hayat bulmuştur. Girit Adası’ndan gelen Türkler, bu köye yerleştirilmiş ve bölge yeniden canlanmıştır.
Side’deki turizm faaliyetlerinin başlangıcı, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın başbakanlığı döneminde, 1985 yılında başlatılan turizm teşvikleri ile gerçekleşmiştir.
Türkiye’nin en gözde turistik merkezlerinden biri olan Side Antik Kent’te, arkeolojik kazılar tam 78 yıl boyunca devam etmiştir. Bu uzun süreç içerisinde, çeşitli kültürel ve arkeolojik zenginlikler gün yüzüne çıkarılmıştır. Side, 1947 yılından itibaren İzmir Efes ve Antalya Aksu Perge Antik Kentleri’nden sonra kazı yapılan üçüncü tarihi ören yeri olma özelliğini taşımaktadır.
Kazı çalışmaları, ülkenin ilk arkeologlarından biri olan Ordinaryüs Prof. Dr. Arif Müfid Mansel tarafından başlatılmıştır. Mansel, 1946 yılında Antalya’nın Aksu ilçesindeki Perge Antik Kent’nde kazı yapmaya başlamış, ardından 1947 yılında Side’de çalışmalarını sürdürmüştür. II. Abdülhamit’in kurduğu Selimiye köyündeki Giritlilerin desteği kazı ekibine büyük katkı sağlamıştır. Bu destek, kazı ekibinin coşkuyla karşılanması ve evlerinde misafir edilmesi şeklinde olmuştur.
Prof. Mansel, 1947 ile 1960 yılları arasında kesintisiz olarak kazılarına devam etmiştir. 1960 yılından sonra ise Türkiye’nin ilk kadın arkeoloğu olan Prof. Dr. Jale İnan, bu kazıları devralmıştır. Mansel ve İnan’ın bulduğu heykeller ve diğer arkeolojik eserler, günümüzde Side Müzesi ve Antalya Müzesi’nde sergilenmektedir.
Prof. Dr. Jale İnan’dan sonra Side kazılarını Prof. Dr. Haluk Abbasoğlu, Dr. Ülkü İzmirligil ve Prof. Dr. Mehmet Özhanlı üstlenmiştir. Ayrıca, 2014 yılında Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Sabri Alanyalı, Side Antik Tiyatro’da zemin kazısına başlayarak kazı çalışmalarına katkıda bulunmuştur. Bu çalışmaları daha sonra eşinin, Prof. Dr. Feriştah Alanyalı’nın sürdürdüğü belirtilmiştir. Alanyalı, “2025 yılında Side kazıları 78 yaşını dolduracak. Side, yılın 12 ayı turizm yapılan tek yerleşim alanıdır” ifadelerini kullanmıştır.
Prof. Dr. Feriştah Alanyalı, Side Antik Kent’te son 5 yılda arkeolojik kazı sürelerini 4 aydan 12 aya çıkararak önemli bir ilerleme kaydetmiştir.
Antalya’daki diğer önemli tarihi ören yeri kazıları arasında, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Kaş’ın Kınık Mahallesi’nde bulunan Xanthos Antik Kent yer almaktadır. Xanthos’taki kazılar, 1950 yılında Fransız arkeologlar tarafından başlatılmıştır ve 75 yıldır devam etmektedir.