Türk otelciliğinin deneyimli yöneticilerinden Kamil Berk, Türkiye’deki mevcut yangın yönetmeliğinin yeterli olduğunu belirtiyor. Ancak, insan hayatını önceliklendirmeyen bazı kişilerin yönetmeliklerin etrafında dolaşmayı tercih ettiklerini vurguladı.
İSTANBUL – Kamil Berk, Kartalkaya’da meydana gelen ve 78 kişinin ölümüne sebep olan yangının ardından turizm sektörünün bu olaydan ne ders çıkardığını sorguladı.
Berk’in yazısında, büyük yangının otel yangınlarına dair literatüre utanç verici bir şekilde girdiği aktarıldı.
YETKİLİ SORUMLULARI BELİRLEMELİDİR
Gerekli mercilerin yaşanan olayın sorumlularını tespit etmesi gerektiğini ifade eden Berk, mevcut tartışmaların yanı sıra daha önce dile getirilmeyen konulara dikkat çekmek amacıyla kalemi eline aldığını söyledi.
Geçmişteki yöneticilik tecrübelerinden yola çıkarak, otel müdürlerinin iki büyük korkusunun olduğunu, bunların yangın ve gıda zehirlenmesi olduğunu belirtti. Bu durumlarda yangının etkisinin çok daha büyük olduğuna dikkat çeken Berk, çalıştığı kurumlarda bu konuyla alakalı birçok eğitim aldığını ve üst düzey yöneticilik dönemlerinde yangına müdahale için ilgili birimlerin her zaman hazır olduğunu belirtti.
Personel eğitimlerinin asla aksatılmadığını vurguladı.
Yönetmeliklere Uymamak
Türkiye’deki yangın yönetmeliğinin yeterli olduğunu ifade eden Berk, fakat insan hayatını önemsemeyen bir zihniyetin bu yönetmeliğin bazı maddelerinin etrafında dolandığını söyledi. Global markaların, güvenlik standartlarının uygulanmasını asıl ön koşul olarak belirlediklerini de ekledi.
Marka veya yönetim anlaşmasının olayların ciddiyetini değiştirmediğini belirten Berk, böyle bir olayın marka prestijine vereceği zarar bir yana, vicdani sorumluluğun önemine vurgu yaptı.
Buna rağmen bazı yatırımcıların yangınların ciddi sonuçlarını fark etmekte geç kaldıklarını dile getirdi.
YABANCILARIN HAYATI DAHA DEĞERLİ Mİ?
Otelcilik hayatı boyunca pek çok olayla karşılaştığını belirten Berk, yangın yönetmeliğinin kesinlikle uygulanması gerektiği kadar somut önerilerde de bulunmak istediğini söyledi.
Yurt dışından Türkiye’ye turist gönderen tur operatörlerinin otellerle anlaşma yapmadan önce kendi güvenlik standartlarını kontrol ettiklerine dikkat çeken Berk, eksik standartları taşıyan otellerle iş birliği yapmadıklarını ifade etti.
İç turizmde ise denetim yapan hiçbir acente bulunmadığını da belirterek, Türklerin hayatının yabancılardan daha az değerli olmadığını ve bu uygulamanın hayata geçirilmesi için acente müşterilerinin bilinçlenmesi gerektiğini aktardı.
Müşterilerin bu talebi hak olarak görmesi gerektiğini dile getirdi.
OTEL MÜŞTERİLERİ BİLGİLENDİRİLMELİ
Berk, otelcilerin diğer sektörlerden öğrenebileceği bazı uygulamalar olduğuna dikkat çekti.
Örneğin, uçak yolculuklarında uçak pistteyken hosteslerin acil durum prosedürlerini anlattığını, aynı şekilde cruise gemilerinde de yolculara acil durumlar hakkında bilgi verildiğini belirtti.
Geçmişte otelde, acil durumda yapılması gerekenleri açıklayan bir film projesi önerdiğini ancak, sektörden sorumlu sivil toplum kuruluşunun bunu gereksiz huzursuzluk yaratacağı gerekçesiyle reddettiğini de sözlerine ekledi.
Berk, misafirlerin can güvenliğini önemseyen bir film projesinin neden huzursuz edici olabileceğini anlamadığını da ifade etti.
BİLGİLENDİRME GÜVEN HİSSETTİRİR
Aynı yaklaşımın uçak ve gemilerde de huzursuzluk yaratmadığını belirten Berk, otel yönetiminin ciddiyetinin ve var olan güvenlik uygulamalarının misafirlere güven verdiğini ifade etti.
Otel yangın güvenliğinin sağlanmasının otel yönetiminin sorumluluğu olduğunu vurguladı. Bu tür korkunç olayların bir daha yaşanmaması için otel sahiplerinin gerekli düzenlemeleri hızla hayata geçirmelerini tavsiye etti.
Yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diledi.