BANA GÖRE,
Kefaluka Resort Otel Genel Müdürü – Cengiz YILDIRIM
ÖZEL HABER
Fiyatın birincil kriter olmaya devam etmesi halinde, bu iş modelinin sürdürülebilirliği mümkün değildir.
Nitelikli otellerin, talep ettikleri satış fiyatını karşılayabilmek adına belirli bir kalite standardını korumaları gerekmektedir. Ancak yalnızca fiyat rekabetine odaklanarak bu kaliteyi sürdürmek, zamanla mali kayıplara yol açacaktır. Geleceğe dair olumlu beklentiler söz konusuysa, bu durum sınırlı bir süre tolere edilebilir; ancak böyle bir beklenti yoksa, hiçbir işletme sahibi bu sektörde faaliyet göstermeyi sürdürmek istemeyecektir.
Mevcut durumun devam etmesi halinde, kârlılığı sağlamak amacıyla hizmet kalitesinde kaçınılmaz olarak düşüş yaşanacaktır. Bu da, fiyat odaklı hareket eden, maliyeti ön planda tutan bir turist profilinin ağırlık kazanmasına neden olacaktır. Ancak zamanla bu ziyaretçiler dahi sunulan hizmetten memnun kalmamaya başlayacak ve talep azalacaktır.
Bu sürecin sona ermesi kaçınılmazdır; mesele yalnızca zamanla ilgilidir.
Öncelikle, Türkiye genelinde sunulan hizmetlerin en kısa sürede bölgesel özelliklere göre çeşitlendirilmesi gerekmektedir. Her bölgede aynı hizmetlerin sunulması doğru bir yaklaşım değildir. Her bölgenin kendi coğrafi özelliklerine ve niteliklerine uygun konseptlerin geliştirilmesi belli bir düzenin parçası olmalıdır.
Buna ek olarak, ulaşım hizmetleri – özellikle de mevcut siyasi koşullar nedeniyle istenilen sıklıkta sağlanamayan hava yolu taşımacılığı – devletin kendi imkânlarını kullanarak desteklemesi gereken alanlardan biridir. Devlet, bu bölgelere turist getirmek isteyen kişi ve kuruluşlara ulaşım altyapısı açısından da destek sağlamalıdır.
En az bunun kadar acil olan bir diğer konu ise, yeni otel inşaatlarının bir an önce durdurulması gerekliliğidir. Bunun yerine, mevcut otellerin bulundukları bölgenin gerektirdiği kalite standartlarına uygun şekilde yenilenmesi sağlanmalı ve bu süreç sıkı bir şekilde denetlenmelidir.
Son olarak belirtmek isterim ki, şimdiye kadar ifade ettiklerim kadar önemli – hatta belki de onlardan daha da önemli – bir diğer unsur da hizmeti sunan personeldir. Eğer yeterli donanıma ve kaliteye sahip, nitelikli personel yetiştirilemezse, dünyanın en iyi otelleri dahi inşa edilse yapılan hiçbir yatırımın bir anlamı olmayacaktır. Bu durumda, sektör aynı kısır döngü içerisinde sürüklenmeye devam edecektir.
