KAPILAR YANMASIN, UMUTLAR SÖNMESİN
İbrahim AYAZ
Turizm sektörü, ülkemizin lokomotif gelir kaynaklarından biri. Ancak her yaz sezonuna hazırlanırken sadece estetikle, yenilikle ve kampanyalarla değil, güvenlikle de hazırlanmak gerekiyor. Geçtiğimiz günlerde Bolu’da yaşanan otel yangını, turizmin görünmeyen ama hayati bir boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi: yangın güvenliği.
Otel kapıları, koridorlar, odalar… Hepsi birer estetik tasarım unsuru gibi görünse de, aslında bir felaket anında hayat kurtarıcı bariyerlerdir. Bu bilinçle hareket ederek yeni bir adım attık: yanmaz boya uygulamasıyla otellerde kapıların ve yapı elemanlarının yangına dayanıklı hale getirilmesi.
Bu, sadece bir iş değil; aynı zamanda bir vicdan meselesidir. Çünkü yangın anında açılmayan bir kapı, ihmal edilmiş bir boya katmanı ya da dayanıklılığı test edilmemiş bir yüzey, onlarca hayatın kaderini değiştirebilir.
Başlattığımız bu uygulama, sadece teknik bir çözüm değil; aynı zamanda sektöre bir çağrıdır: “Misafirlerinizi estetikle karşıladığınız gibi güvenle de koruyun.” Otellerin yangın yönetmeliklerine uygun hale gelmesi, uluslararası arenada da tercih edilirliklerini artıracaktır. Turist, güvenli bir ortamda tatil yapmayı seçer. Çünkü tatil bir kaçış değil, bir sığınaktır.
Bizler bu farkındalığı büyütmek, otel işletmecilerine çözüm ortağı olmak ve aynı zamanda bu projeden gelir elde edecek yapılar kurmak adına yola çıktık. Bir yandan otellerle, diğer yandan boya firmalarıyla görüşmelerimiz devam ediyor. Her kapı, her yüzey için bir canı korumak adına çalışıyoruz.
Turizm sadece yatak kapasitesiyle değil, güvenlik kapasitesiyle de büyür. Artık sezona başlarken katalogdan önce yangın raporlarına bakma zamanı. Çünkü önlem almak, müdahaleden daha değerlidir.
Kapılar yanmasın. Umutlar sönmesin. Ve bu ülkede turizm, güvenle büyüsün.
