Turizm herkesin yapacağı bir iş değil !
Türkiye’nin son dönemlerde Avrupa’nın en pahalı ülkelerinden biri haline gelmesi, küresel turizm pazarlarında sektöründe büyük şaşkınlıklara yol açtı.
2025 sezonunda yaşanan fiyat baskıları, Türk turizminin karşılaştığı zorlukları artırmış ve birçok seyahat acentesinin Avrupa’daki aile paketlerinde fiyatların ödenilemez hale geldiğinden şikayet etmesine yol açmıştır.
Bu durum, satışların beklenilen seviyede gerçekleşmemesine neden oldu. Bir de Türkiye’deki gergin siyasi ortam ve tutuklamalar satışlara sert bir fren yaptırdı.
Neler yaşamadık ki?
Benim bizzat birebir her gününü yaşadığım Türk turizminin son 48 yıl içerisindeki çalkantılı büyüme sürecinde ilk defa aşırı pahalılık yüzünden başta Mısır ve Yunanistan olmak üzere pazar payı kaybettiğine şahit oluyorum.
Avrupalı aileler, tatil planları yaparken paket fiyatlarının yüksekliği nedeniyle Türkiye’yi tercih etmekte zorlanmaktadır.
100 binlerce Avrupalı çocuk bu yıl Türkiye’ye gelemeyeceği için çok üzgün.
Türkiye’de denge, ahenk ve armoni kayboldu.
Ya çok ucuzuz ya da ödenmeyecek kadar pahalı.
Şimdi her şey ortada, Mayıs ayına birkaç gün kaldı, tur operatörleri, seyahat acenteleri, uçak şirketleri hepsi gergin bir bekleyiş içerisindeler.
Herkesin planı, bütçesi var.
Masa üstündeki faturalar turizmcileri ürkütüyor .
Bir de boş koltuklar satılamayan odaların giderleri eklenince ürkütücü bir tablo ortaya çıkıyor.
Şu an Türkiye’de otel satış müdürü olmak istemem !
Otellerin pazarlama müdürleri üzerindeki baskı inanılmaz derecede arttı. Hatta bazılarına psikolojik destek bile gerekiyor. Artık maalesef o duruma geldik.
Tabi ben yıllarca hep söyledim, hep yazdım:
Türk turizminde, uzun yıllar boyunca aynı pazarlama kanallarıyla hareket edilmesi ve salt tur operatörlüğü odaklı bir yaklaşım benimsenmesi, sektördeki gelişmeleri sınırlayarak etkinlik turizminin yeterince büyümesini engellemiştir.
Özellikle Avrupa’daki STK‘larla 100 binlerce derneklerle birebir grup etkinlik turizmi için hiçbir faaliyette bulunmamızın da bedelini ödüyoruz.
Sadece Almanya’da 630.000 aktif dernek var ; ülkemizden hangi STK veya sektörümüzün temsil kurumları TÜRSAB veya TÜROFED bu bu yapılarla iletişime geçti veyahut ortak etkinlik modelleri geliştirdi ve düzenledi?
Hepimiz biliyoruz görüyoruz ki; Avrupa’da çalışanların çalışma modelleri değişiyor; demografik olarak cebinde parası olan yaşlı sayısı büyük bir hızla artıyor ve dolayısıyla dünyanın cazip yerlerindeki etkinliklere büyük ilgi var.
Biz Türk turizm sektörü olarak bu pazarda henüz daha tam olarak yokuz.
Etkinlik turizminin daha fazla ön plana çıkarılması, maliyetleri dengelemek ve çeşitliliği artırmak adına büyük bir ihtiyaç olarak kendini göstermektedir.
Etkinlik turizmi, özellikle yaz sezonuna bağımlılığı azaltarak daha dengeli bir seyahat talebi oluşturmak için etkili bir strateji haline gelmiştir. Farklı kültürlerin bir araya geldiği ve katılımcılara daha uzun kalış süreleri sunan etkinlikler, turizm gelirlerini artırmakta ve yerel ekonomilere katkıda bulunmaktadır. Bu nedenle, yurt içindeki ve yurt dışındaki pazarlar için özgün ve ilginç etkinliklerin düzenlenmesi kaçınılmaz bir ihtiyaç haline gelmiştir.
Sadece Almanya’da 630.000 aktif dernek var ; ülkemizden hangi STK veya sektörümüzün temsil kurumları TÜRSAB veya TÜROFED bu bu yapılarla iletişime geçti veyahut ortak etkinlik modelleri geliştirdi ve düzenledi?
Hepimiz biliyoruz görüyoruz ki; Avrupa’da çalışanların çalışma modelleri değişiyor; demografik olarak cebinde parası olan yaşlı sayısı büyük bir hızla artıyor ve dolayısıyla dünyanın cazip yerlerindeki etkinliklere büyük ilgi var.
Biz Türk turizm sektörü olarak bu pazarda henüz daha tam olarak yokuz.
Etkinlik turizminin daha fazla ön plana çıkarılması, maliyetleri dengelemek ve çeşitliliği artırmak adına büyük bir ihtiyaç olarak kendini göstermektedir.
Etkinlik turizmi, özellikle yaz sezonuna bağımlılığı azaltarak daha dengeli bir seyahat talebi oluşturmak için etkili bir strateji haline gelmiştir. Farklı kültürlerin bir araya geldiği ve katılımcılara daha uzun kalış süreleri sunan etkinlikler, turizm gelirlerini artırmakta ve yerel ekonomilere katkıda bulunmaktadır. Bu nedenle, yurt içindeki ve yurt dışındaki pazarlar için özgün ve ilginç etkinliklerin düzenlenmesi kaçınılmaz bir ihtiyaç haline gelmiştir.
Turizm zorlaşıyor.
Dolu ama ölü destinasyon devri kapandı .
Şimdi akıllı , aktif, şeffaf, nefes alan , nefes veren destinasyonlar süreci hız kazandı .
İstanbul’da gerçekleştirilen “Colours of the World” etkinliğinde, turizm alanındaki dönüşümün kaçınılmaz olduğu ifade edilmiştir. İklim değişikliği ve çevresel bozulma gibi sorunlar, sektörü sürdürülebilirlik perspektifinden yeniden değerlendirmeye zorlamaktadır. Karbon salınımı ve çevresel etkilerin uzun yıllar hissedileceği gerçeği, turizm sektörünün bu bağlamda dönüşmesine dair fırsatlar sunmaktadır.
Türkiye bana göre etkinlik turizmine en uygun ülkelerin başında geliyor!
Şimdiden harekete geçen kazanır!
Katar ve Suudi Arabistan dünyada isim yapmış , marka olmuş özellikle dış alan etkinliklerini ve spor etkinliklerini şimdiden büyük paralar karşılığında satın almakta ; biz de harekete geçerek tüm anadoluyu etkinlik turizminde özgün , sürdürülebilir ve etik çerçeve içerisinde uluslararası büyük çapta etkinliklerle örmek mecburiyetindeyiz
2 trilyon dolar hacminde büyük bir pazar
Etkinlik turizmi, önümüzdeki yıllarda önemli bir büyüme göstermesi beklenen bir alan olup, bu yıl 1,767.58 milyar USD’ye ulaşması öngörülmektedir. 2025 yılında bu rakamın 1,848.92 milyar USD’ya çıkacağı ve 2034 yılında ise 2,771.91 milyar USD’ye ulaşacağı tahmin edilmektedir.
Hüseyin Baraner
