Avrupa Birliği (AB) yetkilileri, Suudi Arabistan vatandaşlarına yönelik vize muafiyeti sağlanması amacıyla yürütülen çalışmaların devam ettiğini duyurdu.
BRÜKSEL – AB yetkilileri, Suudi Arabistan vatandaşları için vize muafiyeti sağlayacak olan çalışmaların sürdüğünü bildirdi. AB, farklı coğrafyalardan birçok ülkenin vatandaşlarına vize muafiyeti uygularken; İrlanda ve Kıbrıs dışında kalan tüm üyeleri ile birlikte İsviçre, İzlanda, Liechtenstein ve Norveç’in dahil olduğu Schengen Bölgesi’nde toplam 29 ülke bulunmaktadır.
BBC’de Güven Özalp, “Türkiye neden vizede muafiyet alamıyor?” başlıklı bir yazısında bu konuyu ele aldı.
Bunların yanına, 61 ülkenin vatandaşları da Schengen bölgesine vizesiz girebilmektedir. Bu ülkeler arasında Kolombiya, Yeni Zelanda, Tayvan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi çok sayıda ülke yer almaktadır.
Vize muafiyeti için hangi kriterler belirleniyor?
AB, vize sorununu bir ulusal güvenlik meselesi olarak değerlendirerek, oldukça titiz standartlar ortaya koymaktadır.
Bir ülkenin vatandaşlarına vize muafiyeti sağlanmadan önce, o ülkeden belirli kriterlerin karşılanması talep edilmektedir.
Bu kriterler yalnızca AB tarafından değil, ilgili ülke ile yürütülen müzakereler sonucunda oluşturulmaktadır. Yapılan müzakerelerle, karşılanması gereken kriterlerin bir listesi üzerinde uzlaşma sağlanmaktadır.
Türkiye için de bu süreç benzer şekilde işlemektedir. Türkiye ile AB, Türk vatandaşlarına vize muafiyeti sağlanması adına 72 kriter üzerinde uzlaşmaya varmıştır.
Her ülke için kriter sayısı eşit değildir; zira bu sayı, her ülkenin farklı dinamikleri göz önünde bulundurularak tespit edilmektedir. Türkiye’nin karşılamadığı kriter sayısının, vatandaşlarına vize muafiyeti sağlanan diğer ülkelerle kıyaslandığında daha düşük olduğu görülmektedir.
AB’nin Türkiye üzerindeki yaptırımlarında sona mı gelindi?
Vize muafiyeti süreci Türkiye ile AB arasında nasıl ilerledi?
AB ile Türkiye arasında Vize Serbestisi Diyaloğu, 16 Aralık 2013 tarihinde başlatılmıştır. Bu diyalog, 72 kriterin yer aldığı Vize Serbestisi Yol Haritası üzerinden ilerlemiştir.
Türkiye, sürecin başlamasıyla birlikte ilk üç yıl içinde 72 kriterin 65’ini başarıyla tamamlamıştır. Bu durum, AB Komisyonu’nun 4 Mayıs 2016 tarihli raporunda da doğrulanmıştır.
2023 yılı itibarıyla Türkiye’den Schengen bölgesine yapılan vize başvurularının %16.1’i olumsuz sonuçlanmıştır.
AB Komisyonu, 8 Aralık 2018’deki raporunda Türkiye’nin AB ve Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı (ICAO) standartlarına uygun pasaport basımına ilişkin yükümlülüklerini yerine getirdiğini duyurmuş ve böylece karşılanması gereken kriter sayısı altıya düşmüştür.
O tarihten bu yana, “Geri kalan kriterlerin karşılanması yönünde çalışmalar sürüyor” açıklamaları sıklıkla yapılsa da, yıllardır somut bir adım atılmamıştır.
AB, vize konusunun Türkiye’nin öncelikli taleplerinden biri olduğunun bilincinde olup, tekrar müzakerelere oturmaya hazır bir tutum sergilemektedir.
Bununla birlikte, Türkiye kalan kriterleri karşılamadan AB’nin muafiyet yönünde herhangi bir teknik veya siyasi adım atması söz konusu değildir.
Türkiye’nin karşılamadığı kriterler nelerdir?
Vize muafiyeti için gerekli olan kriterlerin karşılanmasına yönelik çalışmalar, Dışişleri Bakanlığı’nın koordinasyonunda, başta Adalet ve İçişleri Bakanlıkları olmak üzere ilgili kurumlar tarafından yürütülmektedir.
Kalan başlıklar ise aşağıdaki gibidir:
Terörle mücadele:
Türkiye için en zorlu kriter, terörle mücadelede AB’nin beklediği düzeye ulaşmaktır. Ankara, bu adımı atarken terörle mücadele kapasitesini zayıflatmamayı ve ilgili yasanın özünü değiştirmemeyi hedeflemektedir.
Bu bağlamda, kapsamlı bir değişiklik yerine, kriterin teknik olarak karşılanmasına yönelik formüllerle ilerleme sağlanmaktadır.
Europol anlaşması:
Avrupa Polis Teşkilatı (EUROPOL) ile Operasyonel İşbirliği Anlaşması’nın imzalanması Türkiye’nin niyetini belirttiği bir ön koşuldur. Ancak bu belge henüz imzalanmamıştır.
Yolsuzlukla mücadele:
Karşılanması gereken kriterlerden biri de Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu’nun (GRECO) yolsuzlukla mücadele tayin edilmiştir. Bu önerilerin hızla uygulanması beklenmektedir.
Kişisel veriler:
AB, Türkiye’deki kişisel verilerle ilgili yasal düzenlemelerin Avrupa standartlarına uygun olmadığını belirtmektedir.
Suç bağlantılı konularda işbirliği:
AB, Türkiye’nin bu alanda tüm üye ülkelerle işbirliği yapmasını talep etmektedir.
Geri kabul anlaşması:
Türkiye üzerinden yasadışı yollarla AB ülkelerine geçiş yapan kişilerin geri alınmasına ilişkin Geri Kabul Anlaşması (GKA), şu aşamada tam anlamıyla uygulanmamaktadır. Türkiye, bu belgenin gerekliliklerini yerine getirmek için öncelikle vize serbestisinin onayını talep etmektedir.
Vize muafiyeti sürecinde kriterlerin karşılanması kritik bir aşamadır. Ancak, tüm kriterlerin yerine getirilmesinin ardından onay süreci de bulunmaktadır. Bu süreç, Türkiye’ye özel olmayıp, her ülkenin geçmesi gereken aşamalardan biridir.
AB Komisyonu tarafından yürütülen bu sürecin yanı sıra, vize muafiyetinin sağlanabilmesi için Avrupa Parlamentosu ve AB Konseyi’nin onayına da ihtiyaç vardır.
Bazı değerlendirmeler, oylama sürecinde siyasi unsurların öne çıkabileceğini vurgulamaktadır. Türkiye’nin teknik kriterleri karşılama miktarının, onay sürecindeki zorlukları aşmasından daha kolay olduğu belirtilmektedir.