USD38,93
%0.04
EURO44,27
%0.52
EURO/USD1,14
%0.74
BIST9.356,04
%-1.26
Petrol64,78
%0.53
GR. ALTIN4.203,63
%1.95
  1. Haberler
  2. Gündem
  3. 2025 Sezonunu Kurtarabilecek Miyiz?

2025 Sezonunu Kurtarabilecek Miyiz?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

2025 Sezonunu Kurtarabilecek Miyiz?

Sessiz Bir Başlangıç
2025 yaz sezonuna Nisan ayında merhaba dedik. Ancak Ramazan Bayramı tatilinin son dakikada 9 güne çıkarılması ve havaların mevsim normallerinin gerisinde seyretmesiyle turizm sektörü sezona oldukça sessiz bir başlangıç yaptı. Üstelik ülke içindeki siyasi gelişmelerin belirsizliği de bu durumu pekiştirdi.

Boşluklar, Fiyatlar ve Kârlılık Sıkıntısı
Mayıs ayının son haftasına gelirken 2024 yaz sezonu ile kıyaslandığında, 2025’in hem pax (kişi sayısı) hem de oda gecelemelerinde geride kaldığı açıkça görülüyor. Haziran ayı başında başlayacak Kurban Bayramı’nın 9 güne uzamaması ve okulların 20 Haziran’da tatile girecek olması, özellikle iç pazara hitap eden bölgelerde önemli boşluklara yol açıyor. Edinilen bilgilere göre, bayram haftası birçok tesiste doluluk yaşanacak olsa da, sezonun geneline dair belirsizlikler mevcut.
Yüksek sezona yaklaşırken birçok işletme hedefledikleri doluluk oranlarını tutturabilmek adına fiyatlarını düşürmeye başladı.

Ancak artan maliyetler karşısında bu durum, kârlılığı daha da zayıflatıyor. Son altı yıldır olduğu gibi, otelciler artan enerji ve personel giderleri karşısında kâr marjlarını korumakta zorlanıyor. Bu nedenle birçok büyük otel markası, enerji maliyetlerini azaltmak amacıyla yenilenebilir enerji yatırımlarına devam ediyor. Temiz enerjiye yapılan bu yatırımlar, hem çevre duyarlılığı hem de sürdürülebilirlik açısından sektöre önemli bir katkı sunuyor.

Yunanistan, Mısır, Tayland ve Bali Öne Geçiyor
Türk turizmi bu zorlu süreçten geçerken, en büyük rakibimiz Yunanistan 2025 sezonuna rekorlarla başladı. Tesislerinin neredeyse tamamı dolu olan Yunanistan, özellikle Avrupalı ziyaretçilerin gözdesi haline geldi. Benzer şekilde Mısır da, hem Türkiye’den hem Avrupa’dan önemli sayıda ziyaretçi çekiyor. Uzak rota rakiplerimiz Tayland ve Bali’deki rezervasyon oranları dahi 2024’ün ilerisinde seyrediyor.

Ürün Değil, Hikâye Satmalıyız
Bu tablo karşısında Türkiye olarak turizm anlayışımızı yeniden gözden geçirmemiz şart. Otel ve oda kapasitemizi sürekli artırmak yerine, elimizdeki ürünleri zenginleştirerek hikâye odaklı bir pazarlama stratejisi geliştirmeliyiz. Tarihi ve kültürel mirasımızı global sahnede daha etkili biçimde tanıtmalı, dünyaca ünlü isimlerle iş birlikleri kurarak destinasyonlarımızın bilinirliğini artırmalıyız.
Bu dönüşümün en etkili ve sürdürülebilir yolu dijital pazarlamadan geçiyor. Arama motorları ve sosyal medya platformlarının ötesine geçerek, hedef pazarların ulusal ve yerel dijital mecralarında da varlık göstermeliyiz. Bu noktada Digital Hotel Care tarafından yapılan yeni iş birlikleri dikkat çekiyor. İngiltere’nin yüksek tirajlı medya kuruluşlarının dijital seyahat sayfalarında, Türk turizm markaları artık doğrudan yer alabiliyor. The Independent, The Telegraph ve The London Standard gibi mecralarda yürütülecek tanıtımlar sayesinde, 2026 yılı için şimdiden İngiliz pazarında güçlü bir konum hedefleniyor.

2025 Verilerini Geçebilecek Miyiz?
Pandemi döneminde dünyanın en güçlü turizm ülkelerinden biri olan Türkiye, ne yazık ki 2023’ten bu yana ivme kaybediyor. Yükselen maliyetler ve satış fiyatları, yabancı ziyaretçileri daha uygun destinasyonlara yönlendiriyor. Bu nedenle 2025 sezonunun son dakika satışlarıyla şekillenmesi muhtemel.
Sektörün önünde yine zorlu bir yaz var. Bu sezonun sonunda 2024 rakamlarını aşabilecek miyiz, gelir ve kârlılığı artırabilecek miyiz, hep birlikte göreceğiz. Ancak bir gerçek var ki: Eski yöntemlerle yeni sonuçlar beklemek artık mümkün değil. Türk turizmi, değişen dünyaya ayak uydurmak zorunda.

 

 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Travel Türk Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!