Muğla’nın Datça ilçesinde yer alan 2 bin 600 yıllık Knidos Antik Kenti’nin büyük kilisesinin sütunları yeniden inşa edilerek turizme açılmak üzere hazırlanıyor.
DATÇA – Muğla’nın Datça ilçesinde bulunan 2 bin 600 yıllık Knidos Antik Kenti, antik dönemin öne çıkan sanat ve ticaret merkezlerinden biri olarak biliniyor. Her yıl birçok yerli ve yabancı turisti ağırlayan bu tarihi alan, etkileyici yapıları, sütunlu liman caddesi, agorası, iki antik tiyatrosu ile iki limanı ile dikkat çekiyor. Astronomi ve matematik bilimi alanında önemli isimlere ev sahipliği yaptığı rivayet edilen Knidos, Ege ve Akdeniz’in birleştiği noktada özel bir konumda yer almakta.
Fiziksel olarak korunmuş güneş saati de, Eudoksus tarafından geliştirilen ve dönemin önemli buluşları arasında yer alan bir yapı olarak antik kentte öne çıkıyor. Hem karadan hem de denizden erişim imkanı sunan antik kentte, uzman ekipler tarafından yıl boyunca kazı çalışmaları sürdürülmekte.
Knidos Antik Kenti Kazı Başkanı ve Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertekin Doksanaltı, bu yıl gerçekleştirilen kazı çalışmalarının “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında yapıldığını ifade etti. Doksanaltı, kentin ana yolları ile buna bağlı kamusal ve dini yapıların yavaş yavaş gün yüzüne çıkarıldığını belirterek, bu süreçte hem bilimsel yayına dönüştürülen çalışmaların hem de gelecek nesillere aktarılmak üzere konservasyon ve restorasyon işlemlerinin yapıldığını vurguladı. Aynı zamanda, kazı ve restorasyonların devam ederken ziyaretçilerin de kabul edilmeye devam ettiğini aktardı.
MOZAYİKLERİN ÖNEMİ
Kentin ana kilisesinde yoğun bir restorasyon faaliyeti sürdürüldüğünü anlatan Doksanaltı, milattan sonra 5. yüzyıldan 7. yüzyıla kadar kentin sosyal ve dini yapısı hakkında önemli verilerin elde edildiğini belirtti. Özellikle dikkati çeken zemin mozaikleri arasında cennet tasvirinin yer aldığı, vahşi ve evcil hayvanlar ile bitkisel bezemelerin bulunduğu figürlü sahnelerin ortaya çıkarıldığını açıkladı. Panter, aslan ve dağ keçisi motiflerinin öne çıktığını ifade eden Doksanaltı, burada görev yapan mozaik ustalarının dönemin saray üslubunun özelliklerini taşıdıklarını da belirtti. Ayrıca, kilisenin düşen sütunları ve oturma sıralarının yeniden inşasının, ziyaretçilerin keşfedebileceği yeni bir turistik alan oluşturduğuna dikkat çekti.
DUVAR YAZILARI KEŞFEDİLDİ
Prof. Dr. Doksanaltı, Knidos’ta daha önce ortaya çıkarılan Arapça duvar yazılarına ek olarak yeni yazıtların da bulunduğunu bildirdi. Bu yazıtların özellikle İslam fetihleri ile ilgili önemli bilgiler sağlayabileceği ifade edildi. Knidos’un keşiflerle dolu olduğunu belirten Doksanaltı, kazılarda yeni kitabelerle karşılaşmayı umduklarını vurguladı. Ayrıca, kentin ada ve parsellerini ayıran teraslarla ilgili çalışmaların devam ettiğini ve bu sayede kentin antik dönemden günümüze uzanan şehircilik anlayışına dair önemli bilgilerin elde edildiğini ekledi.